Karşı blokun üzerinden görünüyor çocuksu hâli; gümüşten bir tepsi gibi asılı duruyor gökte dolunay… Balkondayım. İftar geçeli bir kaç saat olmuş, çay içiyorum. ‘Referandum yaygaracıları’ diyorum ben, işte onlar, elleriyle, ayaklarıyla, dilleriyle karabasan kovar gibi davranıyorlar; şaşırıyorum.
İktidar tarafından halkın önüne bir şeyler konuyor, halk da gidecek oyunu kullanacak; o kadar. Ne bu abartı? Vatandaşın devlete karşı bir kaç kazanım elde etmesi, neden rahatsız ediyor birilerini?
İnsanın dili, geçmişi sık sık terennüm etmeye; dikkati, hatıralarına daha sık yönelmeye başlamışsa, orta yaş belirtileri kalınlaşıyor demektir. İnanmazsanız vakti-zamanı gelince kendiniz tecrübe edersiniz. Tecrübe etmiş olanlara ise sıcak bir bardak çay ikram edip, balkona davet edebilirim. Anlatacaklarımın bir kısmına onlar da şahit oldular, çünkü.